Çalışma Biçimimiz

BBOM Derneği olarak vizyonumuzu hayata geçirmek için iki temel kavramı garanti altına almak gerekiyor: “katılım” ve ”barış.”

Katılım çok genel hatlarıyla topluluk üyelerinin ihtiyaç ve duygularının dinlenmesi, dikkate alınması ve karar mekanizmalarına katılmaları demek. Katılım topluluk üyelerinin topluluğa ait hissedebilmelerinin ön koşulu; katılımla artan aidiyet duygusu üretimi ve verimi arttırıyor. Üretimin ve verimin artması daha çok katılım alanı yaratıyor ve bu da aidiyet ve sahiplik duygusunu daha da yükseltiyor. Bu döngü zaman içinde ortak bir geçmiş ve kültür oluşumunu sağlıyor ve hem bireysel hem de topluluk güçlenmesini sağlıyor.

Bir öğrenme topluluğunun ikinci koşulu “barış” da topluluk üyelerinin uyum, ahenk ve huzur içinde olmasını tanımlıyor. Bu barış ve huzur halini sağlamak için hem topluluk üyelerinin kendi bireysel ihtiyaçlarını karşılanmasını hem de topluluğun ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlamak gerekiyor. 

Hem katılımı arttırmak, hem de barışçıl ortamı sağlamak için toplulukta 4 temel alanda; yani iletişim, iş bölümü, karar alma ve anlaşmazlık alanlarında bir takım mekanizmalar belirlemek gerekiyor. BBOM Derneğinde tüm bu alanlarda bolca çuvalladığımız için deneyimle bunlara yönelik yöntemler aradık ve bulduk.  İletişim alanında Şiddetsiz İletişim, iş bölümünde Sosyokrasi, karar almada İçermeci Karar Alma (Derin Demokrasi) ve anlaşmazlık çözümünde Onarıcı Adalet yaklaşımlarını benimsedik. Öncelikle bu mekanizmaları kullanmamızdaki temel gerekçeleri şöyle özetleyebiliriz:

  • Derin ve güçlü bir topluluk oluşturmak yolunda karar alma, şeffaflık, sorumluluk paylaşımları gibi alanlarda yaşanan anlaşmazlıkları engellemek; 
  • Katılım, aidiyet, eşdeğerlilik gibi temel değerleri güvence altına almak;
  • Barışçıl, bütüncül, katılımcı ve verimli bir üretim süreçlerini mümkün kılmak;
  • Yapının içine yeni girecek herkes tarafından kolayca adapte olunabilecek bir çalışma çerçevesi sağlamak; 
  • Sivil alanda benzer çalışma yapan kişi ve kuruluşlara ilham olmak. 
gec_sema_yeni-07

BBOM Derneği üretim ve iş bölümü süreçlerinde somut bir yöntem olarak Sosyokrasiyi uygulamaktadır. Sosyokrasi topluluktaki üretim alanlarının, rollerin ve sorumlulukların net bir şekilde tanımlandığı, iş yapma süreçlerine dair kural, kısıt ve kaynakların baştan topluluk olarak ortaklaşa belirlendiği ve şeffaf bir şekilde paylaşıldığı, üretim süreçlerine dair geribildirim mekanizmalarının işletildiği bir iş bölümü yöntemidir. Herkesin her şeyden sorumlu olduğu kaotik yapılar ya da birkaç kişinin tüm işlerin yükünü taşıdığı sürdürülemez yapılar yerine, çoğulcu Sosyokratik düzen tüm topluluk üyelerini eşdeğerli hissetme ve verimli olma imkanını sağlar.

Sosyokraside yapılan işlere ve üretimlere göre farklı alanlara bakan farklı çemberler oluşturulur. Bu çemberler sorumlu olduğu alana dair özerktir; bununla beraber diğer çemberlerle de bağ içindedir. Bu yapısıyla Sosyokrasinin yapısı insan vücuduna benzetilebilir; vücut her biri farklı ve özel bir işlevi olan ayrı organlardan oluşur, ancak aynı zamanda bu çeşitlilik ve farklılık içinde tüm bu organlar vücudun sağlıklı olabilmesi için birbirine de bağımlıdır. Sistemi ayakta tutan iki temel ilke var: şeffaflık ve geri bildirim. Yapılan tüm işler tüm organizma tarafından izlenebilir olmalıdır; bu şeffaflık sayesinde de tüm organizma alınan kararlara geri bildirim verebilir. 

Bu sosyokratik çerçevede BBOM Derneğinde farklı çalışma alanlarına yönelik olarak farklı çemberler şeklinde çalışmaktadır. Her çember farklı kişilerden oluşmakta, çember içi tüm roller (koordinatör, temsilci, kolaylaştırıcı, ve diğerleri) o çemberin üyeleri tarafından sosyokratik olarak seçilmektedir. Her çemberin derneğin vizyonu, misyonu ve hedefleriyle uyumlu ve ona hizmet eden kendi misyon ve hedefleri vardır. Çemberlerin kendi misyonlarını, hedeflerini, rol paylaşımlarını ve sürelerini, metriklerini, geri bildirim yöntemlerini gibi temel çerçevelerini kayıt altına aldıkları bir çember sözleşmeleri vardır. Her çemberin koordinatörü ve temsilcisi derneğin yürütücü organı olan Genel Çembere katılmakta; böylece tüm alanlar birbirine bildirimi ve geri bildirimi bu Genel Çember vasıtasıyla yapmaktadır. Genel Çember aynı zamanda derneğin genel strateji ve politikalarını da belirleyen organdır.

Sosyokrasi hakkında daha fazla bilgi için Derneğimizin derlediği Sosyokrasi Kitapçığı‘nı inceleyebilirsiniz.

Şiddetsiz İletişim herhangi bir toplulukta, o topluluk için en temel soru olan “beraber nasıl yaşamak ve büyümek istiyoruz?” sorusunun cevabına odaklanmamızı sağlıyor. Amerikalı klinik psikolog Marshall Rosenberg tarafından geliştirilen Şiddetsiz İletişim insanların tüm eylemlerini temel insani ihtiyaçlarını karşılamak için yaptığını, bu ihtiyaçların neler olduğunu anlayabilmenin yolunun da duyguları tanımak ve ifade etmekten geçtiğini söyler. Buna göre duygu farkındalığıyla kişi hem kendi hem de karşındakinin ihtiyaçlarıyla bağ kurarak daha empatik ve şefkatli bir ilişkiye ulaşabilir.

Bu yaklaşımın doğal bir sonucu olarak BBOM Derneğinin tüm çemberlerinde toplantıların bağlantı turuyla açılması ve kapanış turuyla kapanması, grup içi anlaşmazlık çözümünde duygu ve ihtiyaçlara odaklanılması, tek amacı bağlantıyı güçlendirmek olan buluşmalar düzenlenmesi gibi uygulamalar rutin akışın bir parçasıdır. BBOM Derneği ayrıca bu yaklaşımın tüm BBOM bileşenleri nezdinde yayılmasına yönelik Şiddetsiz İletişimi Türkiye’ye getiren ve yaygınlaştıran Şiddetsiz İletişim Derneği ile de ortak çalışmalar yapmaktadır. 

Üretim ve iş bölümü süreçleri sürekli olarak bazı kararların alınmasını gerektirmektedir. Bu noktada “kimin, nasıl karar aldığı” topluluk açısından çok kritik bir önem taşır.

BBOM girişiminin yolculuğunda tecrübeyle de öğrenildiği üzere karar alma sürecindeki net ve şeffaf olmamak halleri toplulukta aidiyet ve eşdeğerlilik ilkelerini derinden yaralamakta, bu sebeple de hakiki bir topluluk olma yönünde ciddi bir engel oluşturmaktadır. BBOM yolculuğunda karar alma süreçlerinde zaman içinde bir ucunda konsensüs diğer ucunda da otokrasi olan bir sarkaçta uzun süre gitgeller yaşanmıştır. Uzlaşmada alınacak kararla ortaya çıkacak işe dair sorumluluk almayanların da karara müdahil olduğu ve uzun süreçler sonucunda alınan kararların uygulamasında ciddi verimsizliklerin yaşandığı deneyimlenmiştir. Otokraside de bir ya da birkaç kişinin kararları almasıyla hızlı hareket edilmesine rağmen sadece birkaç kişinin bilgi ve deneyiminden ibaret olan ve topluluk içindeki geniş bilgeliği yansıtmayan kısır kararların alındığı gözlemlenmiştir. 

BBOM Derneği “karar alma” konusunda Derin Demokrasiden esinlenerek İçermeci Karar Alma yaklaşımını benimsemektedir. Bu yöntemde hem uzlaşmadaki kapsayıcılık hem de otokrasideki hız ve verim eş zamanlı olarak sağlanabilmektedir. Sosyokrasi ile zaten çerçevesi, alanları ve rolleri tanımlanmış bir sistemde içermeci karar alma yöntemi ile “(1) sorumlu kişilerin (2) geniş topluluğun da bilgeliğini çekerek (3) şeffaf bir şekilde karar alması ve (4) alınan kararlara dair geri bildirime ve gerekiyorsa revizyona açık olması” sağlanmaktadır.

Bu yaklaşımda her fikir değerlidir ve değerlendirilir; hiçbir fikir saçma ya da yanlış değildir, aksine aykırı gibi gelen bu fikirler karar alıcılara çok önemli ipuçları ve mesajlar veriyordur. Karar alıcılar tüm bu fikirlerdeki bilgelikleri içererek karar verirler. Bu yöntem farklılıkların, çeşitliliklerin topluluk için birer zenginlik olduğunu hayata geçiren bir yöntem olarak BBOM Derneğinin tüm çalışmalarını yönlendirmektedir. 

BBOM Derneğinin yolculuğunda yine yaşanarak öğrenilen bir konu da anlaşmazlıkların yaşamın doğal bir parçası olduğu ve bunların kendi içinde inanılmaz büyüme gelişme fırsatları barındırdığı oldu. Anlaşmazlıktan kaçan ya da anlaşmazlığı hemen bir çatışmaya döndüren alışık olduğumuz toplumsal kodların ötesinde “anlaşmazlıkla barışmak ve anlaşmazlığı güçlendirici bir sürece çevirmek” zaman içinde BBOM’un yaklaşımının bir parçası haline geldi ve anlaşmazlık çözümü konusunda BBOM olarak Onarıcı Adalet yaklaşımını benimsedik.

Onarıcı adalet yaklaşımı anlaşmazlıkların hangi insani ihtiyaçların karşılanmadığına odaklanarak ceza ve karşılık vermek mantığı yerine “bu anlaşmazlıktaki karşılanmayan ihtiyaçları karşılamak için hangi stratejileri bulabiliriz?” sorusuna odaklanmamızı sağlıyor. Bu sorunun kendisi de topluluğun “beraber büyüme ve gelişmesine” önemli katkıda bulunuyor. Bu çerçevede BBOM Derneği olarak çemberler içi, çemberler arası ya da bileşenler arası süreçlerde ortaya çıkan anlaşmazlıkları onarıcı adalet yöntemini kullanarak ele almaya çalışıyoruz.